Ağzı Olsa Da Konuşsa Türünden Bir Belge

Bakınız bu gördüğünüz belge, ağzı olsa da konuşsa türünden bir belgedir.. Çok kısaca anlatalım..
1888 yılı ve sonrası, malum Türkiye ile Alman imparatorluğunun sıkı fıkı olduğu yıllardı.. Fotoda görüldüğü üzere Abdülhamid bey ile, Alman kayserin kolkola bir tablosu var.. Türk-Alman dostluğu o derece ilerlemişti ki, lanet olası bir Alman arkeolog ve aynı zamanda Berlin müze müdürü olan Carl Humann, Adana Gavur dağları, Islahiye’de bulunan Zincirli Höyüğünde kazı yapmaya başlar.. (Sadece orada değil, ondan önce Bergama’yı talan etmiştir unutma!)

Zincirli’de öyle eserler çıkar ki aralarında(bakınız hemen solda göreceksiniz), Anadolu Hitit ve Türk Aandronovo kültürünün bir parçası olan pars, Şahin başlı insan vücutlu heykeller, Aslan başlı kadınlar, Pegasuslar, yine kanatlı geyik-keçi arabaları figürleri gibi tarihin en önemli heykelleri bulunmaktaydı. Fotoğrafları, Çukurova’dan Dünyaya tarih adlı programdan çektim ve belirtildiğine göre bu fotoğraflar, soldaki belgeyle birlikte arşivlerde İ.MMS.00101 nolu zarf içinde bulunmaktaymış.. Yani fotoğrafları çeken kişi, bizzat Carl Humann’dır.. Tuttuğu birkaç köylüye bu taşları taşıtıyor ve önce demiryoluyla, sonra da İzmir limanından bunları kaçırıyor.. Bir süre sonra işçiler, Osmanlı hükümetine durumu bildiriyorlar.. Bir kaçaklık durumu var, gelin ilgilenin diyorlar.. Hükümetten birkaç müfettiş geliyor, olay yerini inceliyor ve diyorlar ki, -Buradan eğer altın çıkarsa bize söyleyin, fakat taş bulunursa, alıp gitsinler- diyorlar.. Bunu diyen Osmanlı memurları.. Ardından solda gördüğünüz soygun raporu çıkarılıyor.. Diyor ki: 90 parça eserden yalnızca 10 parçası bulan kişide kalır, geri kalanın İstanbul’a getirilmesi ve masrafların ödenmesi, padişahın yazılı onayıyla açıklanır… Hanedanın tarihe verdiği kıymete bakın!.. Gülelim mi ağlayalım mı?

Bulana 10 parça eser ver, kalan devletin olsun, hani bu kararı görünce insan tamam diyor, razı geliyor fakat sonuç ne bilmek ister misin? Kaçırılan binlerce eserden hiçbiri Osmanlı hükümetine verilmiyor.. O gün hükümetin umursamadığı, taştır bunlar, alsınlar dediği o taşlar, bugün Mısır’daki medeniyetin başlangıcıydı.. Kazım Mirşan ne demişti? Mısır’ın güneyinde yazı yok, sağında yok solunda yok, Mısır’a yazı ve medeniyet Anadolu’dan gitmiştir demişti.. İşte bu taşlar onun ispatıydı arkadaşlar.. Sadece onun değil, kadim Türk tarihinin de bir parçası, Sümer ve Hitit kültürüyle olan bağlarımızın da bir belgesiydi.. Belirtildiğine göre eserler, Berlin Müzesi’nde ve belgeler ve fotoğraflar halen daha Osmanlı arşivlerinde durmakta.. Program için ise, Youtube’a Zincirli’yi soydular yazıp izleyebilirsiniz..

E. Özel

Not : Yurtsever’in belirttiğine göre, eserlerin Berlin’den geri gelmesi için kültür bakanlığına yapılan müracaata hiçbir cevap gelmemiş.. Muhtemelen Osmanlı’yı kurmakla meşgul oldukları içindir..!